28 Haziran 2014 Cumartesi

Ponpon ve şönilden örümcek


Kızımın tasarımı olan örümceğimiz. 
Kafası ve gözlerini,ponponları birbirine dikerek yaptım.Gözleri için keçeli kalemle birer nokta yeterli oldu.Dişlerini keçenin üzerine kızım çizdi,ben kestim ve iğne iplikle ponponlara tutturdum.Üç farklı renkteki şönili kafasının içinden geçirerek ayaklarını oluşturduk.


26 Haziran 2014 Perşembe

Bahçede sanat


Gemi ve ev olarak kullandığımız kartonu, biraz da farklı bir amaçla kullandık.
Özgürce resim yapabilecekleri büyük alanlar, çocukları her zaman cezbediyor.


Kartonun boş kalan tarafına bant yardımıyla parşömen kağıtları yapıştırdım.Büyük boyutta herhangi bir kağıt olabilir.
Hatta kağıt dolduğunda,çıkarıp direkt kartona resim yaparak devam edebilirler. ;)

Elimizde guvaş boya vardı.Onu kullandık.Bir arkadaşımdan ödünç aldığım büyük fırçayı kızım kullandı.Oğlum için ben bir fırça hazırladım.Kısa parçalar halinde kestiğim yünleri,bir ağaç dalının ucuna sıkıca bağladım.
Guvaş boya kutusunun içinde, sabit durması için boya şişelerini yerleştirdikleri,içi oyuk plastikler var.Onların içine boyaları döktüm.İkisine ayrı kaplarda boya vermem iyi oldu.Boyaları dikkatlice,karıştırmadan kullanan kızım ve tüm renklere fırçasını batırıp çıkaran oğlum, renk seçimlerini kendileri yaptılar.


Oğlum fırça yerine biraz da sünger denedi.Daha çok boya sürebildiği için süngerle boyamak hoşuna gitti.


Tüm sanatçı miniklere sevgiler..

Dondurma çubuğunda karpuz


Çocukların bahçede,kumsalda,piknikte karpuzu rahatlıkla yiyebilecekleri bir sunum.
Bizimkiler bu görüntüye bayıldılar!Adını "Karpuz dondurma" koydum.Bu ad karpuza lezzet kattı.İştahla yendi ve hızla minik midelere indi. :)


Karpuzdan yaklaşık iki parmak kalınlığında bir dilim kestim.Dilimleri çocukların elinde tutabileceği büyüklükte parçalara böldüm.Kabuğun ortasına bıçağın ucunu batırıp çıkardım ve aynı yere dondurma çubuklarını taktım.
Afiyet olsun. :)


25 Haziran 2014 Çarşamba

Bahçede baloncuk keyfi


Dışarıda baloncuklarla oynamak,evde oynamaktan çok daha keyifli oldu.Küçük kutularda satın aldığımız hazır karışımlar gibi,ama daha fazlasına ihtiyacımız vardı.Yabancı bir sitede bulduğum tarifle, istediğimiz baloncukları yapabildik.
Tarif şöyle;
1 litre sıcak su,
250 ml bulaşık deterjanı(iyi köpüren,yoğun olanlarından),
2-4 yemek kaşığı gliserin (Eczanede bulabilirsiniz.20ml'lik şişesi 3 yemek kaşığı yapıyor. ;)

Ben geceden 5 bardak suyu kaynattım.Başka bir kaba alarak,içine bir bardak deterjan ve 3 kaşık gliserin ekledim.Karıştırarak soğuması ve beklemesi için güvenli bir yere kaldırdım.
Tarifte, geceden yapıp bekletmek gerektiği yazıyordu.Ne kadar çok beklerse,o kadar iyi sonuç veriyormuş.

Ertesi gün öğlen saatlerinde baloncuklar yapmaya hazırdık.Bükülebilir ince tellere boncuklar dizerek,kesilmiş ağaç dallarından çubuklara taktım.Elinizde böyle bir tel olmadığını düşünebilirsiniz.Eski bir ajanda veya masa üstü takviminiz varsa, sayfaları bir arada tutan teli çıkartıp şekil verebilirsiniz. ;)


Eğer evde bir raket varsa, baloncuk yapmak çocuklar için çok daha kolay ve eğlenceli oluyor.


Karışımın içine batırıp havada hızla savurduğumuzda, raketin çevresi genişliğinde,onlarca baloncuktan oluşan büyük bir hortum meydana geldi.
Baloncuklardan dev hortumlar yaratmak ve düşen baloncukların üstünde zıplamak çocuklara büyük keyif verdi.


Tellerle hazırladığım çubukları kullanarak üç şekilde baloncuk yaptık.
1.Üfleyerek,


2. Havada yavaşça çekerek,


3. Rüzgar çıktığında sadece rüzgara doğru tutarak.


Dışarıda baloncuklar yapmak için bir alanınız varsa, bu eğlenceli aktiviteyi tavsiye ederim.
Çocuğunuzun elleri deterjanlı suya değebilir.Gözüne sürmemesi için önceden uyararak takip etmeyi lütfen unutmayın.
Sevgiyle kalın...


24 Haziran 2014 Salı

Renkli taşları sıralama oyunu


Ne kadar çok taş,o kadar uzun oyun.
Birbirine yakın büyüklükteki taşları farklı renklere boyayarak bu oyunu kolaylıkla hazırlayabilirsiniz.
Çocuklardan, taşların aynı renkteki uçlarını birleştirerek dizmelerini istedim.Önce çizgi halinde dizdiler.Sonra daire ve kare yaptılar.Taşları rengarenk görmek çocukların çok hoşuna gitti.Ben bile bakmaya doyamadım. :)

Renkleri öğrenmek ve tekrar etmek adına alternatif bir oyun malzemesi yaratmış olduk.
Bu fikri aldığım sitede taşların ortası şerit halinde boş bırakılmıştı.Bizim taşlarımız farklı tonlarda olduğu için tamamını boyamayı tercih ettim.
Taş üzerinde en dayanıklı ve uzun ömürlü sonuç alabileceğiniz boya çeşidinin akrilik boya olduğunu tekrar hatırlatayım.
Ben elimde akrilik boya olmadığı için oje kullandım.

Renkli oyunlar dilerim.
Sevgiyle kalın...

Melek ve Şeytan'dan öğütler


Minik Şeytan çatlak sesiyle şöyle dedi;
"Sakın anneni dinleme!Sabah kalktığında dişlerini fırçalama!Hatta akşam yatmadan önce de fırçalama dişlerini!Diş fırçalamak iyi bir şey değildir!"
Melek yumuşak bir sesle şöyle dedi;
"Anneni her zaman dinle.Dişlerini sabah ve akşam fırçala.Böylece dişlerin çürümez ve sağlıklı kalır.Pırıl pırıl,tertemiz görünür."


Evde bulduğum,hiç oynamadıkları bir oyuncağı Şeytan'a benzeterek konuşturdum.Melek olarak sadece ben konuştum.Çocukların çok hoşuna gitti.Ben de devam ettim.

Minik şeytan: "Anneni dinleyip süt içeyim deme sakın!Süt çok zararlı!Onun yerine kola iç!"
Melek: "Anneni dinlemeli, sütünü mutlaka içmelisin.Süt çok faydalıdır.Kemiklerini güçlendirir.Boyunun uzamasına yardımcı olur."
Minik şeytan: "Bu Melek sana yalan söylüyor!Onu dinleme!Sen sadece beni dinle!"

Çocuklar kızmaya başladılar.
Kızım: "Hayır!Seni dinlemiycez!" diye minik şeytana bağırdı.
Oğlum: "Sen kötüsün!" diyerek ona vurdu.
Kızım: "Git buradan!Bize yalan söylüyorsun!Süt faydalıdır.Kola da zararlıdır.Annem bizi seviyor!Biz onu her zaman dinleriz!" dedikten sonra, kardeşinin yaptığı gibi minik şeytana vurmaya başladı.

Minik şeytan: "Neden bana vuruyorsunuz?Ben size doğruları söylüyorum!Asıl bu şapşal Melek size yalan söylüyor!"
Çocuklar, "Hayır!Yalan söyleyen sensin!" diye bağırarak oyuncağı ellerine aldılar.Oyuncağı bir kızım hırpaladı,bir oğlum.
Bu sırada ben hırpalanan şeytanı konuşturmaya devam ettim.
"Aaahhh!Neden beni ısırıyorsun?Aaaaaah!"

Sonunda minik şeytanın onlardan korkup kaçtığını söyledim.
Zaferlerini kahkahalar atarak ve zıplayarak kutladılar.

Hemen sonra çocuklar; "Bir daha konuştur anne!Bir daha,bir daha!" diyerek devam etmemi istediler.
Farklı konularda, birbirine zıt öğütler vermeye ve tepkilerini gözlemlemeye devam ettim.

Bu oyunu oynarken, çocukların doğru ve yanlışı ayırt edebildiklerini gördüm ve mutlu oldum.
Şimdiye kadar onlara Şeytan'dan bahsetmemiştim.Bundan sonra "Şeytan" kelimesini duyduklarında, onun ne olduğunu sormazlar diye düşünüyorum.
Meleklerle ilgili daha önce konuşmuştuk.Belki o yüzden meleğe baştan güvendiler.
Bundan sonra meleğin sözlerini dinleyeceklerine göre,onlara bilmedikleri doğruları da bu oyunla öğretebilirim diye düşündüm.Ne de olsa oyunla öğrendikleri bilgileri kolay kolay unutmuyorlar.

Ne zaman oyuncağı görseler,bana getirip "Anne şeytanla meleği yine konuştur lütfen." diyorlar.
Öyle görünüyor ki bu oyunu uzunca bir süre oynamaya devam edeceğiz. :)

Bu şekilde bir oyun oynamak isteyenlere birkaç önerim olacak.
Öncelikle çocuğun kendini sözle ifade edebildiği bir yaşta olmasına dikkat edin.
Şeytan yerine koyduğunuz oyuncak veya kukla için korkunç görüneni değil,komik görüneni seçmeye çalışın.
Böylece çocuğunuzun şeytandan korkması yerine,ona gülmesini sağlamış olursunuz.

Çocuklarınızla birlikte bol kahkahalar atacağınız, eğlenceli oyunlarla dolu günler dilerim.
Sevgiyle kalın...


21 Haziran 2014 Cumartesi

Kuş tüyü ve diş fırçası ile resim


Çok güzel,büyük bir kuş tüyü bulduk.Eskiden yazı yazmakta kullanılan tüyleri andırdı bana.
Kızıma anlattığımda, "Ponyler de tüyle yazı yazıyorlar!" diyerek, kocaman gülümsedi.
Bu tüyle ne yapacağımız belli olmuştu. :)


Guvaş boya ve pembe fon kartonu kullandık.
Kızım, tüyün ucunu boyaya batırıp çıkararak bir araba çizdi.


Arabayı boyamak için de tüyü kullandı.
Renk değiştirirken tüyün ucunu ıslak mendille sildik ki renkler karışmasın.


Çimleri çizip boyarken daha geniş uçlu bir şey istedi.
Diş fırçası ile devam etme fikri hoşuna gitti.Çimler,gökyüzü ve güneşi fırça ile boyadı.
Her renk değişimi öncesi fırçayı yıkayıp kuruladım.


Bu şekilde bitirdiği resmini kardeşine hediye etti. :)




19 Haziran 2014 Perşembe

Karton kutudan gemi


Çocuklarla değişik şeyler yapmayı seviyoruz.Komşumuzun çöpe atmayı düşündüğü karton kutuyu görünce aklıma ilk gelen fikir, bu kutudan gemi yapmak oldu.Amacım korsan gemisi yapmaktı ama kızım kamaralara prens ve prensesler çizmek isteyince,gemimiz daha çok aşk gemisine benzedi. :) 


Bir fırın,bulaşık makinesi veya çamaşır makinesi kutusu gibi büyük bir karton kutu bulduktan sonra, gemiyi yapmak çok kolay.
Önce kutunun üst ya da alt kapaklarını maket bıçağı (falçata) yardımıyla kesip çıkarın.
Boydan boya bir kenarını keserek aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi baklava şekline getirin.Kestiğiniz kenarı açık bırakarak çocuğunuzun gireceği genişlikte bir kapı oluşturun.


Kutuyu ters çevirerek,kutuya bağlı kalan kapaklardaki fazlalıkları kesin ve açılmayacak şekilde koli bandıyla yapıştırın.Kutuyu dilediğiniz gibi boyayın.
Bu halini de çocuklar ev olarak kullandılar. :)


Kızım kamaralardan birine prens ve prenses çizerken.


Benim de çizmemi istedi.Ben çizdim, o boyadı.


Gemimizin sadece bir tarafını bu şekilde boyayarak bitirdik.Ben çizimleri yaparken,çocuklar kutunun içine ve arkasına da resimler çizdiler.


Biz elimizdeki pastel boyaları kullandık.Kutuya sürtündükçe boyalar kıyafetlerine,bacaklarına ve kollarına bulaştı.Boya tercihinizi yaparken bunu göz önünde bulundurabilirsiniz.Kuruduğunda bulaşmayan bir boya olabilir.

Eğlenceli oyunlar dilerim.
Sevgiyle kalın...







18 Haziran 2014 Çarşamba

Hello Kitty resimli pasta


Her sene yaptığım gibi, en son kutladığımız doğum günü öncesinde de kızıma nasıl bir pasta süslemesi istediğini sordum."Hello Kitty'li pasta." cevabını aldım.Görsel arama motorunda bulduğum basit Hello Kitty resimlerinden birini seçmesini istedim.Balerini beğendi.
Şeker hamurundan yaptığım pasta süslemelerinden sonra,ilk defa çikolatalı süsleme deneyecektim.Süslemenin nasıl sonuç vereceğini düşünerek heyecanlandım. :)


Seçtiğimiz resmin çıktısını alamadım.Böyle olunca ben de resmi bilgisayar ekranında,pastanın üzerinde görmek istediğim boyutta ayarladım.Ekranın üzerine beyaz bir kağıt koyarak,resmin kopyasını çıkardım.
Yağlı kağıdı çizdiğim resmin üzerine koyarak bir kopya da yağlı kağıt üzerine çıkardım.Yağlı kağıdı ters çevirerek çikolatadan resmi çizmeye başladım.
Çikolataları marketten aldım.
Bir adet bitter çikolatayı benmari usulü sıcak suya oturttuğum kasede erittim.Tek kullanımlık sıkma poşetlerinden birine dökerek siyahla ana hatlarını,gözlerini ve burnunu çizdim.
Beyaz çikolatayı da aynı şekilde eriterek başka bir sıkma poşetine döktüm.Beyaz olması gereken yerlerin içlerini doldurdum.


Poşetin içinde kalan beyaz çikolatanın içine pembe gıda boyası damlatarak,açık pembe rengi elde edinceye kadar küçük bir kaşıkla karıştırdım.Bunu yaparken torbanın delik olan ağzını tuttum ki çikolata boşa akmasın.


Bitirdiğim resmi, düz duracak şekilde bir tepsiye yerleştirerek buzdolabına koydum.
Kalan pembe çikolata ile başka bir yağlı kağıda küçük kalpler yaptım.Kalan bitter çikolata ile üstlerine kızımın ismi ve yaşını yazacak harfleri yazdım.
Onları da dolaba koyarak sertleşmelerini bekledim.


Artan bitter çikolatalara biraz daha ekleme yaptım.Ben pasta süslemesini hazırlarken,kardeşim de kağıt keklerin üzerine fotoğraftaki gibi Hello Kitty suratları çizdi.


Dört kat kek,dolgu kreması ve muzla hazırlayıp kremayla kapladığım pastanın üzerine çikolataları yerleştirdim.Hello Kitty resmini ters çevirerek koydum.Siyahla çizdiğim hatlar arkasında daha belirgindi.Beklediğimden çok daha güzel görünüyordu.
Son olarak boş kalan yerlere gümüş rengi süsleme şekerleri serpiştirdim.Pastanın yanlarını da aynı şekerlerle süsledim.
Başta kızım olmak üzere bu süsleme herkesin çok hoşuna gitti.

Annelere fikir,çocuklara sürpriz olsun.
Sevgiyle kalın...


Süt kutusundan tren,ev ve kayık


Oğlumdan her gün bir oyuncak talebi geliyor.Onun talepleri doğrultusunda ben de ambalaj atıklarından, onun talep ettiği oyuncakları nasıl yaparım diye düşünmeye koyuluyorum.Kendimi geri dönüşüm seri oyuncak üreticisi gibi hissetmeye başladım. :)


Çocuklar uyurken,gece yaptığım bu oyuncakları, sabah ellerine aldılar ve gün boyu arkadaşlarıyla birlikte oynadılar.Hatta korsan kayığımız suya girmeden karada bayağı yol aldı. :)

Kayık ve evi anlatmama gerek yok sanırım.Evin arka tarafını tamamen açarak büyük bir kapı yaptım.Ön taraftaki pencereler ve kapı da açılıp kapanabilir şekilde.Bacasından pamuk dumanlar yükseliyor.

Tren için kutuların birbirine değen taraflarına birer delik açtım.Kalın bir ip geçirerek,iki tarafından düğümledim.Böylece vagonlar birbirine bağlanmış oldu.Mavi kapak ve çöp şiş çubuklarıyla tekerlek yaptım.Kapaklarımız bütün vagonlara yetmedi ama çocuklar bu eksiği fark etmedi bile.Yapmak isteyenler her vagon için dört plastik kapak biriktirebilir şimdiden. ;)

Anne-babalara fikir,çocuklara eğlenceli oyun olsun.
Sevgiyle kalın...

17 Haziran 2014 Salı

Taşlarla sayı eşleştirme oyunu


Ben seçtiğim taşlara sayıları yazarken,kızım da kendi seçtiği taşlara,söylediğim sayı kadar nokta yaptı.
Boyama işlemini oje ile yaptık.Akrilik boyanız varsa onu kullanın.Daha kalıcı olacaktır.


Oyun için taşları karıştırıyoruz.Tek tek sayıları seçerek,sayı kadar noktası olan taşı bularak eşleştiriyoruz.

Eğlenceli oyunlar dilerim.
Sevgiyle kalın...

Taş boyama 2


Taşları toplamaya ve boyamaya devam ediyoruz.Elimizdeki iki renk oje ile boyadığımız taşlardan seçtiklerim.
Fikir olsun. ;)


15 Haziran 2014 Pazar

Plastik şişeden çöp kamyonu


Oğlum çöp kamyonunu saatlerce izleyebilir.Çöp kamyonu onun için transformers gibi mucizevi bir şey.Çöp kamyonunun arkasına tutunarak giden çöpçüler ise birer kahraman.
Onun çöp kamyonuna olan ilgisi,beni çöp kamyonu yapmaya teşvik etti.
Çöp kamyonu için 1 ayran şişesi,4 damacana kapağı,2 kalın çöp şiş çubuğu kullandım.


Tekerlekleri için kalın bir çöp şiş çubuğu ve damacana kapaklarını kullandım.Çubukları bahçe makasıyla kestim.Şişenin yanlarına delikler açarak,çubukları geçirdim.Ortasını deldiğim kapakları da uçlarından geçirdim.Kapaklara açtığınız deliklerin,çubuğun kalınlığından daha küçük olmasına dikkat ettim.Böylece kapaklar,çubukların üzerinde sabit durdu.Şişeye açtığım delikleri ise biraz büyüttüm ki tekerlekler dönebilsin.Silikon tabancanız varsa çubukların ucuna silikon sıkarak kapakları sabitleyebilirsiniz.

Çöp kamyonunu bir ayran kutusunda gördüm.Arkasında yukarı doğru açılan bir kapak olmalıydı.Kutunun tutacak kısmının etrafını keserek bir kapak oluşturdum.

Plastik boyamak için elimde kalem yoktu.Ben de şoför ve arkadaki çöpçüleri pastel boya ile çizdim.

Çöp kutularını tuvalet kağıdı rulosundan yaptım.Alt tarafını,fincan yapımındaki gibi içe kıvırarak bantladım.
Kağıt rulodan fincan yapımı için buraya tıklayınız.

Evde bulduğum plastik pullar ve çay markalarını çöp yaptık.Çöp kutularına doldurduğumuz çöpleri,oğlum çöp kamyonuna boşalttı.Çöp kamyonu büyük çöplüğe (ekmek sepetine) gitti.Arkadaki kapağı çevirerek açtı ve çöpleri çöplüğe boşalttı.

Severek oynadığını görmek beni çoook mutlu etti. :)

Anne-babalara fikir, çocuklara oyun olsun.
Sevgiyle kalın...

Su döngüsü deneyi


Çocuklar bulutların ve yağmurun nasıl oluştuğunu daha önce defalarca sordular.Biz de her seferinde anlayabilecekleri şekilde onlara anlattık.Çok ilgilerini çeken su döngüsünü,basit bir deneyle onlara göstermek istedim.


Bunun için şeffaf bir poşetin üzerine deniz,güneş,bulut ve yağmur damlaları çizdim.Döngüyü ise oklarla belirttim.Bunun için pastel boya kullandım.

Poşetin içine biraz su koydum.Ağzını bantlayarak,yine bant yardımıyla güneş gören bir yere astım.Torbayı incelediler.Birkaç saat sonra torbanın içi nemlendi ve nemin arttığı yerlerde damlacıklar oluştu.

Nemli yerleri göstererek, "Torbanın ağzı açık olsaydı,bunlar havaya yükselip bulut oluşturacaktı." dedim.Denizde ne kadar çok su olduğunu hatırlatarak,büyük bulutların nasıl oluştuğunu tekrar anlattım.
Damlacıkları göstererek,onların da yağmur taneleri olduğunu söyledim.

Bu deney çocukları çok şaşırttı.Oldukça ilgilerini çekti.
Biraz da torbayı sıkıştırarak içindeki suyla oynadılar.Bu deneyin eğlenceli kısmı oldu.

Eğlenceli deneyler dilerim. :)
Sevgiyle kalın...

14 Haziran 2014 Cumartesi

Kendini güçsüz hisseden süper annelere...



Kendini güçsüz hisseden ama çocukları için her zaman içinde süper güçler biriktiren tüm annelere...

Allah tüm canlıları mükemmel bir titizlikle yaratıyor.
Bebeklerimi ilk kucağıma aldığım günleri düşünüyorum.Minik parmakları eksiksiz ve muntazamdı.
Minik burunları,pembe dudakları ve saf sevgi dolu bakışları ile ikisi de birer dünya harikasıydı.

İki mucize miniğim de büyük cesaret ve azimle önce emeklediler,sonra o minik ayaklarıyla ilk adımlarını attılar.
Amaçlarına ulaşmak için çırpındıklarını gördüğümüzde,“Ha gayret!Başaracaksın!” diyerek onlara cesaret verdik ki yapabileceklerine inansınlar.
Ellerinden tutarak destek olduk ki kendilerini yalnız hissetmesinler.
Başarılı oldukları anda “Bravo!” dedik ve onları alkışladık ki sahip oldukları gücün farkına varsınlar.

Çocuklarımıza,gerçekten istedikleri ve denemeye devam ettikleri takdirde her şeyi başarabileceklerini öğretiyoruz.
Çünkü bu, tüm canlılar için geçerli.
Bir kelebeğin,ömrü kısa olduğu halde, başarısız olma ihtimalini hiç düşünmeden, hayatta olduğu her an yaşam mücadelesine devam etmesi gibi.

Dün çocuktum.Şimdi ise bir anneyim.
Geçmişte yaşadıklarımı düşündüğümde, tüm başarısızlıklarımın kendime güvensizliğimden,başarabileceğime inanmayışımdan ve korkularımdan kaynaklandığını görüyorum.
Ve görüyorum ki, hayatıma kattığım tüm korkular,başarıya ulaşmamda karşıma engel olarak çıkmış.
Her “Ben yapamam.Beceremem.” dediğimde, hayatıma katacağım bir güzelliği elimin tersiyle itmişim.

“Keşke...”demek yerine, “Hiçbir şey için geç değil.”diyorum kendime.
Mükemmel bir anne olamam belki, ama gerçekten istersem,yapabileceğime inanırsam ve üşenmeden öğrendiklerimi uygularsam,çok iyi bir anne olmak için önümde hiç bir engel kalmaz.

Çocuklarıma destek olduğum gibi,benim de desteğe ihtiyacım var tabii.
Bana güç verecek birkaç cümle duymak istiyorum sevdiğim insanlardan.
Başardığımda ise küçük bir alkış...
Hepsi bu.

Yürekten inanıyorum ki,sevdiklerinin desteği ve çocuklarından aldığı güçle,kendine güvenen bir annenin yapamayacağı şey yoktur.


Sevgiyle kalın...

13 Haziran 2014 Cuma

Meyve suyu kutusundan kuş yemliği


Meyve suyu kutusundan yaptığım kuş yemliğine çocuklar bayıldılar.
Oğlum onu biraz elinde tutarak uçurmak istedi.Oyuna doyduğu zaman ip geçirip ağaca asacağız.


Aynı pet şişeden yaptığım yemlik gibi bunun da ön tarafını keserek,yukarıdan aşağıya doğru rulo yaptım.Böylece kuşların üstünde durabileceği bir çıkıntı oluştu.
İki yanını kanat şeklinde keserek açtım.
Gözlerini plastik kapaklardan yaptım.Kapakların ortasını ve kutuda duracakları yeri deldim.İçinden kalın bir ip geçirerek iki tarafından düğümledim.
Gagasını önünden kestiğim parçadan yaptım.Onu da iple sabitledim.

Kuşlar aç kalmasın diye her gün kuş yemliklerimize yem koymaya devam ediyoruz.

Sevgiyle kalın...

12 Haziran 2014 Perşembe

Kurabiyeden Ay'ın halleri


Kurabiye yapacağımızı duyan çocuklarım her seferinde mutlu oluyor ve heyecanlanıyorlar.Kurabiye hamuru ile oynamaktan,yaptıkları şekillerin pişmiş hallerini görüp onları yemekten büyük keyif alıyorlar.
Bugün farklı olarak denediğimiz şekiller: hilal,yarım ay ve dolunaydı.Ay'ın hallerini kurabiyede görmek çocukların çok ilgisini çekti.
Bunların dışında hem kalıplarla,hem de elleriyle çeşit çeşit şekillerde kurabiyeler yaptılar.
Yiyecek malzemelerden yapılan,sadece oyun amaçlı kullanılıp çöpe atılan hamurları yapmaktansa,kurabiye hamuru yapmayı tercih ediyorum.Böylece onları çöpe atmadan yiyebiliyoruz. 

Sevgiyle kalın...

Tarif için tıklayın.



Taş boyama


Taş boyama çalışmalarımızdan seçmeler.
Kızım taşları boyamaya doyamadı.Taş toplamaya ve boyamaya devam ediyoruz. :)


Topladığımız taşları yıkayıp kuruttuktan sonra oje ile boyayarak yaptık.Taşların şekillerinin neye benzediğini tahmin etmek ise bizim için ayrı bir eğlence.Boyadığımız tüm taşları bir kutuda saklıyoruz.Çocuklar her gün çıkarıp onları konuşturuyorlar ve oyunlarına dahil ediyorlar.

Daha güzel çizimlerle kalıcı resimler yapmak isterseniz en ideal boyanın akrilik boya olduğunu öğrendim. ;)
Anne-babalara fikir,çocuklara eğlence olsun.
Sevgiyle kalın.

11 Haziran 2014 Çarşamba

Domino taşları (Kendin yap)


Taşları oje ile boyayarak domino taşları yaptım.
Siyah taşların üzerine beyaz oje ile daha gerçekçi domino taşları yaratabilirsiniz. ;)


Babalar günü kartı


Balık tutmayı seven babamız için bir babalar günü kartı hazırladık.
Ben çizdim,kızım boyadı.Fikir olsun. 



A4 kağıdını ikiye katladım.İçinde kalan sayfaya bir olta çizdim.İpin tam ortasına denk gelen çizgiden kartın kapağını kesip çıkardım.Böylece kart kapalıyken de olta görünebiliyordu.Geri kalan çizim ve boyamayı fotoğrafta gördüğünüz gibi yaptık.

10 Haziran 2014 Salı

Pet şişeden pratik kuş yemliği


Pet şişeden pratik bir kuş yemliği yaptım.
Şişenin ortasını kuşların rahatlıkla girebileceği büyüklükte kestim.Kestiğim parçanın alt kısmını şişeden ayırmadım.Yukarıdan aşağıya doğru rulo yaparak kıvırdım.Etrafına bant sararak sabitlediğimde, kuşların üzerinde durabilecekleri dışa doğru bir çıkıntı oluştu.
Şişenin kapağına yakın bir noktaya karşılıklı iki delik açtım.İçinden ip geçirdim ve ağaca astım.
Özellikle şeffaf bir şişe seçtim ki, kuşlar yemlerini yerken çocuklarla birlikte rahatlıkla seyredelim.
Her sabah hazırladığım ekmek kırıntılarını çocuklarla birlikte yemliğin içine bırakıyoruz.Gün boyu yem yemek için gelen kuşları izlemek çocuklar için büyük bir keyif oluyor. :)


Babalar günü için kravat


Babalar günü hediyelerimizden biri hazır!
İnce bir kartondan (Ben boyama kitabının kapağını kullandım.) Kravat şekli kestim.Kızım kravatı puantiyeli yapmak istediği için, üstüne küçük daireler çizdim.Renk seçimi ve boyamayı kızım yaptı.Son olarak iki delik açarak,içinden ince bir lastik geçirdik ki babamız kravatı boynuna asabilsin. 
Farklı desen ve renklerde kravatlar yaratabilirsiniz.Bu da bizden fikir olsun.
Sevgiyle kalın...


Limon kabuğundan kayık


Limon kabuğundan minik kayığımız suda yüzüyor. :)
Salataya sıktığım limonun kabuğunu değerlendirdim.Ortasına bir kürdan taktım.Kürdanın ucuna üçgen şeklinde bir kağıt yapıştırdım.Bu da kayığımızın bayrağı oldu.
Ailece içmek için sıktığımız portakalların veya limonların kabukları ile birden fazla kayık yapma fikri beni bile heyecanlandırdı. :)


Bunu bir deney olarak düşünürsek,kayığın içi boş olunca, kayık suyun üzerinde yüzüyor.İçine küçük bir oyuncak koyduğumuzda, biraz suya batıyor ama yüzmeye devam ediyor.Kayığın içine su doldurursak veya ağır bir oyuncak koyarsak, batıyor.

Eğlenceli oyunlar dilerim.
Sevgiyle kalın...



9 Haziran 2014 Pazartesi

Halka atma oyunu


Bu oyun için bolca maden suyu içip gazete okumanız gerekiyor. :)
Kızım bu oyunu oynarken,hem el becerilerini geliştirmeye yardımcı,hem de sabretmeyi öğreten bir oyun  olduğunu fark ettim.

Nasıl hazırladım:
1. İkiye katlanmış gazete kağıdını ortasından yırttım.
2. Yarım gazete kağıdını rulo yaptım.
3. Daire şekline getirerek etrafına koli bandı sardım.
4. Oyun için hazır halkalar.


Bu oyunu ilk defa oynayan kızıma, halkaları frizbi atar gibi atmayı öğrettim.Maden suyu şişelerini sıraladık.Amacımız halkaları şişelere geçirmekti.Şişelerin bir metre kadar uzağında bir çizgi çizerek duraca<ğı yeri belirledik.
İlk birkaç denemede başarısız olsa da, azimle tekrar tekrar denedi.Başarılı olduğu her atıştan sonra mutluluk çığlıkları attı.Biz de oturduğumuz yerden başarılı atışlarını saydık.
Sonra dönüşümlü olarak atarak da oynadık.
Oyunu 3 gün üst üste oynamaktan sıkılmadı.

Anne-babalara fikir, çocuklarla birlikte tüm aileye eğlence olması dileğiyle..
Sevgiyle kalın.

Çekiçle yaprak baskı


Çocuklarım oyuncak çekiçleriyle oynamayı her zaman çok sevdiler.Ben de onlar için çekiçle vurarak baskı yapabilecekleri bir etkinlik hazırladım.Stres atmak açısından çok başarılı bir çalışma oldu.


Topladığımız ağaç ve farklı renklerde çiçek yapraklarını kağıdın üzerine yerleştirdik.Üstünü streç filmle kapladık.Bu etkinliği yapmak isteyenlere şeffaf bir naylon poşet kullanmalarını tavsiye ederim.Çekiç darbelerinden zarar görmeyecek taş zeminde etkinliğimize başladık.Kızım çekicin çizgili çıkıntıları olan tarafıyla yaprakların üzerine var gücüyle,tekrar tekrar vurdu.Yapraklar iyice ezilinceye kadar devam etti.

Streç filmi ve yaprakları kağıdın üzerinden kaldırdığımızda, kağıda çıkan renkleri inceledik.
Koyu pembe gül yapraklarından mor rengin çıkması kızımı çok şaşırttı.
Ortaya çıkan çalışma kızımı çok mutlu etti.Çekiçle vurma kısmı ise en çok sevdiği kısmı oldu.






4 Haziran 2014 Çarşamba

Dondurma kutusundan oto yıkama makinesi


Dondurma kutusunun uzun kenarlarını kesip çıkardım.Bir tarafına sünger,diğer tarafına sarı temizlik bezi yapıştırdım.Yapıştırma işlemini sağlam olması için silikon tabancası ile yaptım.
Sünger ve temizlik bezini 1 parmak genişliğinde aralıklarla kestim. 
Kutuyu ters çevirdim.Bir leğene, oyuncak arabanın tekerleklerini geçmeyecek kadar su koydum.
Süngeri ıslatarak, bebe şampuanıyla köpürttüm.
Arabamız süngerli taraftan geçerken köpüklendi,diğer taraftan çıkarken cilalandı ve parladı. 


Arabamız defalarca yıkandı ve sonunda mis gibi de koktu.
Anne-babalara fikir, çocuklara eğlence olsun.

Sevgiyle kalın...

Çocukların hayal dünyasına dahil olmak


Ben mutfakta yemek yaparken, çocuklarım koltuğun üstüne çıkmış,bana sesleniyorlar:
"Anne!Orası deniz!Sen denizin içindesin!Hemen bizim gibi kayanın üstüne çık!Çabuk ol!"
O anda onların oyununa nasıl dahil olabileceğimi düşünüyorum.Çünkü yemekle ilgilenmeye devam etmem gerekiyor.

"Hemen simidimi belime geçiriyorum!" diyerek elimde bir simit varmış da onun içine giriyormuşum gibi hareket ediyorum.Hayali simidi belime çektiğim anda,
"Simidimi taktım.Artık suyun üstünde kalarak yemeği yapmaya devam edebilirim.Teşekkürler çocuklar!" diyorum.
Çocukların ağızları kulaklarında:"Bir şey değil anne!"diyorlar ve yere sıraladıkları yastıktan kayalar üzerinde zıplayarak oyunlarına devam ediyorlar.

Küçükken kardeşimle evde yarattığımız dünyalar aklıma geliyor.Örtülerle çevirdiğimiz ranzamızın ev olduğu,halımızın sahil,parkelerin deniz olduğu günler...
O dakikalara döndüğüm anda içimi bir huzur kaplıyor, gülümsüyorum.
Örtülerin,halının ne renk olduğunu hatırlamıyorum bile.Onları renklendiren ve güzelleştiren bizim hayal dünyamızdı.
Biz bu dünyayı yaratırken eşyaların yerini değiştirmemize hiç kızmayan annemiz ise dünyanın en değerli annesi. 

Çocuklarının sınırsız hayal gücüne değer veren tüm anne-babalara saygılarımla...

1 Haziran 2014 Pazar

Fincan kutusundan elbise dolabı


Kızım uzun zamandır şu yeni çıkan Barbie elbise dolabından istiyordu.Derken, atmadığım kahve fincanı takımının kutusu elime geçti.Bu kutuda, elbise dolabı olma potansiyeli gördüm.


Kutunun içinde bölmeleri oluşturan kartonları, silikon tabancası yardımıyla kutuya sabitledim.Hızlı kuruma özelliği ve sağlam olmasından dolayı ben silikonu seçtim.Kartonu birbirine yapıştıracak herhangi bir yapıştırıcı malzeme de kullanılabilir.

Önce rafları,ardından orta kısmı yapıştırdım.
Orta bölümü yapıştırmadan önce,İki adet tahta şiş çubuğunu, enine sığacak uzunlukta ayarladım.İki çubuğu birleştirip etrafına pembe kurdele doladım.Kurdelenin uçlarını silikonla yapıştırdım.
Fotoğrafta görünen iki katlı kartonların iç taraflarına delgeçle açtığım deliklere silikon damlattım.Çubukları deliklere geçirerek sabitledim.

Şönillerden (tüylü faaliyet telleri) elbise askısı yaptım.Her şönili ortasından kestim.Askı şeklini verirken, karga burunla uçlarını kıvırarak sıkıştırdım ki elimize batmasın.

Akşam çocuklar yattıktan sonra hazırladığım dolabın içine fotoğraftaki gibi Barbie eşyalarını yerleştirdim.Sabah kızıma çok güzel bir sürpriz oldu. :)
Dolabın düzenini hemen değiştirdi.Uzun elbiseler için kısa olan dolaba sadece kısa kıyafetleri asmıştım.Kızım uzun elbiseleri de bellerinden askılara geçirerek dolaba yerleştirmiş.

Kızım yeni dolabıyla oynadıkça, yüzümdeki kocaman gülümsemeye engel olamıyorum. :)

Anne-babalara fikir, çocuklara sürpriz olsun.
Sevgiyle kalın...