30 Ocak 2015 Cuma

Kuruşlarla Alışveriş Oyunu (10'ar 10'ar ve 5'er 5'er Sayma Çalışması)


Bu oyun için önce evdeki bir yetişkinin dükkan açması gerekiyor.
Bizde bu işi eşim üstlendi.
Ayrı ayrı tepsi ve kutulardan reyonlar yaptık.
Meyveler,sebzeler,unlu mamuller,kitaplar,et ürünleri,içecek ve oyuncak reyonları hazırladık.

Kızımın eline bolca 10 kuruş ve 5 kuruş verdim.
İki kardeş dükkana gelerek, almak istedikleri ürünleri tek tek söylediler ve toplam kaç lira tuttuğunu sordular.
Ödemeyi ikisi adına kızım yapıyordu.Ben de parasını saymasına yardım ediyordum.
İlk önce 10 kuruşlarla sayarak ödeme yaptı.10 tane 10 kuruşun 1 lira ettiği söyledim.
1 liradan fazla tutan alışverişi için 10 kuruşları 10'ar 10'ar sayarak, 100'e geldiğinde 1 lira ettiği için ayırıyor ve saymaya devam ediyordu.

Birkaç alışveriş sonrasında eşim fiyatlara 5 kuruşluk küsuratı ekledi.Bu sefer saydığı 10 kuruşlara, 5 kuruş eklemeyi öğrendi.

Elindeki 10 kuruşlar bittiğinde ise, 5 kuruşlarıyla 5'er 5'er sayarak ödeme yaptı.

Nihayet parası bittiğinde, dükkandan hala almak istedikleri vardı.
Parası olmadığı için ona hiçbir şey veremeyeceğini söyleyen babasına şaşkın bir şekilde bakakaldı.

Sanırım bizden ısrarla bir şeyler almamızı istediklerinde paramızın yetmemesinin ne demek olduğunu çok iyi anladı.

Eğlenceli oyunlar dilerim.
Sevgiyle kalın.

29 Ocak 2015 Perşembe

Mini Orman (Kartondan)


Mini mini bir ormanımız oldu!
Kalın karton üzerine krapon kağıtları kapladık.
Yine krapon kağıtlarından yaptığımız şelalemizin arkasında bir mağara olsun istedik.
Şelaleyi yapıştırdığım kartonun ortasını keserek, arkasına kartondan mini bir mağara yaptım.Mağaranın arkadan da çıkışı var.Oradan başka bir Dünya'ya geçiyorlar. ;)


Şelalenin düştüğü yerlere strafor köpük parçaları yapıştırdık.Suyun üzerinde oluşan köpüklerle şelalemiz daha gerçekçi bir görünüm kazandı.


Tuvalet kağıdı rulolarına, yeşil fon kartonundan kestiğimiz ağaç şekillerini taktık.


Ağaçların bazılarına el işi kağıdından meyveler kesip yapıştırdık.

Mini ormanımızı izlemeye doyamadık.Biraz da doğaya hasret oluşumuzdan sanırım.Küçülüp içinde yaşamak istedim.

Sevgiyle kalın.

Kalemlerden Polis Arabası


Kuru boya kalemlerimiz açmaktan küçücük kalsa da, çöpe atmaya kıyamıyoruz.
Kalemleri şekiller oluşturmak için kullanalım dedik.
Kızımla birlikte yaptığımız polis arabası uzun süre öylece durdu.
Çünkü çocuklar "Anne sakın bozma! "diyerek, aracı korumaya aldılar. :)


Fasulyelerle Toplama (Restoranda Toplama Oyunu)


Şeker şeylerle çalışma yapmak çocuklar için her zaman eğlenceli oluyor.
Renk renk fasulyeler küçüklüğümden beri bana renkli şekerleri çağrıştırır.Sanırım kızım da aynı şeyi düşündü ki fasulyelerle toplama çalışması yaparken çok eğlendi.

Önceden yazdığımız toplama sorularından tek tek çekerek, işlemi çubuklar ve fasulyelerle yazdı. Fasulyelerle cevabı ekledi.
Hatta sorunun cevabı kadar fasulye ile gülen surat yaptı.

Bir sonraki oyunumuz restoranda geçiyor.Siz de oynamak isterseniz :
Fasulyeleri oyuncak tabaklara koyarak servis yapmasını isteyin.
"3 fasulye lütfen." şeklinde sipariş verin, doymadığınızı söyleyerek 5 fasulye daha getirmesini isteyin.
Sonra da "Ben toplam kaç parça yemek yedim garson?" diye sorarak, fasulyeleri toplamasını sağlayabilirsiniz.
  
Eğlenceli oyunlar dilerim.




26 Ocak 2015 Pazartesi

Sevdiklerim Kalbimde


Sevgi dolu bir etkinlik yaptık.
Kızım hem yazdı, hem boyadı, hem de sevdiklerini kalbine yerleştirdi.

Beyaz kağıttan büyük bir kalp şekli kestim.
Kızımdan, bu kalbin içine sevdiği her şeyi yazmasını istedim.
En sevdikleri için büyük bölmeler, daha az sevdikleri için küçük bölmeler yapmasını söyledim.

Örnek olması ve ne yapmasını istediğimi daha iyi anlaması için, küçük bir kağıda kendi kalbimi çizdim.Bölmeler oluşturarak, her bölmeye sevdiğim bir kişiyi veya işi yazdım ve içlerini farklı renklere boyadım.

Kızım fotoğraftaki gibi bölmeler çizdi ve önce sevdiği kişileri yazarak bölmeleri doldurmaya başladı.
Babam, annem, kardeşim, kendim... 
Pilav yemeyi ve resim yapmayı çok sevdiğini söyleyerek, onlara iki büyük bölme yaptı.
Bana ayırdığı bölmeden bile çok daha büyük olmalarına aldırış etmedim.Ne de olsa bu kalp, onun kalbi. 

 Sevgiyle kalın.


Islak Kurabiye


Kakao seven herkes bu kurabiyelere bayılıyor!
Hele minik ellerle yuvarlandığında, tadına doyum olmuyor. :)

Islak kurabiye hamuru için malzemeler:

125 gr margarin veya tereyağı
1 adet yumurta
1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
3 yemek kaşığı (25 gr) kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
Aldığı kadar un

Şurubu için malzemeler:

3 çay bardağı toz şeker
3 çay bardağı su

Yapılışı:

Şurup malzemelerini  küçük bir tencerede, şeker eriyinceye kadar karıştırarak kaynatın.
Ocaktan alıp soğumaya bırakın.

Oda sıcaklığındaki hamur malzemelerinin ilk dördünü bir kabın içinde iyice karıştırın.
Diğer malzemeleri ekleyerek, elinize yapışmadan yuvarlayabileceğiniz hale gelene kadar yoğurun.

Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın.
Yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye dizin.

200 dereceye ısıttığınız fırında, kurabiyelerin üstü çatlayıncaya kadar pişirin.
Kurabiyeler piştiğinde kuru ve sert oluyorlar.
Fırına bağlı olarak 20 dakikadan daha kısa veya biraz daha fazla sürebilir.

Sıcak kurabiyeleri, soğumuş olan şuruba batırıp çıkarın ve geniş bir tabağa dizin.
Kalan şuruptan azar azar şurupladığınız kurabiyelerin ortalarına dökebilirsiniz.
Şurubun içinde yüzmesinler.O zaman fazla tatlı oluyorlar.
Çok az miktarda şurubunuz artabilir.

Dilerseniz üzerine hindistan cevizi serpebilir veya bizim yaptığımız gibi sade olarak servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.



20 Ocak 2015 Salı

Çocuklara Mini Anket



Kızım 4 yaşındayken ona bir mini anket hazırlamıştım.Kağıda soruları yazdım ve ona tek tek sordum.Aynen cevapladığı gibi, aramızda geçen diyaloglar dahil kağıda geçirdim.

Anlayamadığı soruları, onun anlayacağı şekilde değiştirerek sordum.Örneğin büyüyünce ne olmak istediğini sorduğumda, bir meslek söylemesi gerektiğini anlamadı."Ne iş yapmak isterdin?" şeklinde soruyu değiştirdim.
Kağıda kızımın adını ve anketi yaptığımız tarihi yazdım.
Anket, onun yaptığı bir resimle sonlandı.
Güzel bir hatıra oldu.Anket elime geçtikçe, okuyup gülümsüyorum,duygulanıyorum.

Çocuğunu daha iyi tanımak isteyenler veya sadece anı olarak kalsın diye düşünenler için soruları sizlerle paylaşmak istedim.Aklınıza gelen farklı soruları ekleyebilirsiniz.
İşte mini anketimiz:

En sevdiğin renk:

En çok sevdiğin yemek:

En çok sevdiğin oyun:

En çok sevdiğin çizgi film:

En çok sevdiğin arkadaşın:

Giymeyi en çok sevdiğin kıyafetin:

En sevdiğin hayvan:

En sevdiğin kitap:

En çok sevdiğin oyuncak:

En çok sevdiğin şarkı:

En sevdiğin meyve:

En çok sevdiğin içecek:

En çok sevdiğin etkinlik hangisi?

Hava nasıl olduğunda mutlu olursun?

Büyüdüğünde ne olmak istersin?

Seni en çok kızdıran şey ne?

Sevdiğin bir insanla ne yapmak istersin?

Seni en çok kim mutlu ediyor? Neden?

Bana mutlu bir resim çizer misin?

Toplama Öğreniyorum


Toplama işleminin yazılı halini okuyabilmesi ve sonuçları 10'a kadar olan toplama işlemlerini tekrar ederek öğrenmesi için basit bir çalışma yaptık.

Öğretmenin hazırlamamı istediği bir oyun vardı.Önce onu hazırladım.
Küçük dikdörtgen kağıt parçaları kestim.Kağıtları ikiye katladım.
Üstlerine soruları yazdım. 
2+1= 
Kağıtların içlerine de cevapları:
3
Önce bu kağıtları bir torbaya koyarak tek tek çektik.Üzerinde yazan soruyu okuyarak, parmaklarımızı kullanmadan, aklımızdan hesaplayarak cevapları söyledik.Kağıtların içine bakarak cevaplarımızı teyit ettik.

Sonra tuvalet kağıdı rulolarına 1'den 10'a kadar sayıları yazdım.
Kağıtları, ruloların önüne gruplandırarak sıralamasını istedim.
Kağıttaki toplam ne ise, önüne koyduğu rulonun üzerinde de aynı sayı yazmalı.

Sıralama işlemi bittikten sonra, kağıtların üzerinde yazan soruları sesli olarak okuyarak, kağıtları cevabın yazdığı rulonun içine koymasını istedim.

Üç kere işlemleri tekrar etmiş oldu.
Çocuğunuz hepsini bir kerede yapmaktan sıkılırsa, çekilişi bir gün, rulolarla yapılan çalışmayı başka bir gün yapabilirsiniz.

Eğlenceli çalışmalar dilerim.
Sevgiyle kalın.


Oyuncağım Kaç Lego Boyunda?


Sayma alıştırması yaptırmak istediğim oğluma "Acaba korsanın kaç lego boyundadır?" diye sordum.Soru çok ilgisini çekti.
Legoları tek tek sayarak, oyuncağıyla aynı boyda, küçük bir kule yaptık.
Sonra korsan gemisinin kaç lego boyunda olduğunu merak ettim.
İyice meraklı bir anne oldum bugün. :)
Aynı şekilde geminin hemen yanına legolardan bir kule yaptık.
Hem legoları tek tek birleştirirken, hem de kuleyi bitirdikten sonra parçaları saydı.
 Peki ya siz hangi oyuncağın kaç lego boyunda olduğunu merak ettiniz? ;)

18 Ocak 2015 Pazar

Poşet Baskı


Parmak boyasıyla farklı bir çalışma yaptık.Bu çalışma için kalın bir poşete ihtiyacımız olduğu için kilitli poşet kullandık.
Hazırlık olarak 3 kat parşömen kağıdını masaya bantladım.
Kullanmak istediği renkleri sorarak, az miktarda her renkten boyayı yoğurt kutusu kapağına çıkardım.

Parmaklarıyla boyadan alıp poşete dilediği gibi resim yaptı.
Poşeti ters çevirerek kağıda kapattı.Elleri ve kollarıyla poşetin üstüne bastırdı.
Poşeti kaldırdığında, resim olduğu gibi kağıda çıkmıştı.


Birkaç poşet baskının ardından kızım fırça ile resim yapmaya devam etti.
Oğlum ise boyanın içine ellerini batırarak kağıda el izleri yaptı.
Masayı kaplayan kağıdı dolduruncaya kadar devam ettiler.

Eğlenceli etkinlikler dilerim.
Sevgiyle kalın.

Şönillerle Harfler Sayılar ve Şekiller


Renkli şönillerle önce şekilleri ve sayıları yaptık.Sonra da harfleri oluşturarak kısa kelimeler yazdık.
Şekilleri yaparken önce şönilin iki ucunu kıvırarak birbirine tutturdum.Sonrasında şekli oluşturmak çok daha kolay oldu.
Tekrar tekrar bozup farklı şekiller yapabildiğimiz için, (legolar gibi) canımız sıkıldığında çıkarıp oynamak üzere dolaba kaldırdık. ;)



Çizgi Çizen Arabalar


Çizim çalışmalarından önce, kalemleri sevdirmeli çocuklara.
Oyuncak arabalarıyla oynamayı çok seven oğlum, arkalarına kalem bantladığım arabaları sürerek dakikalarca çizgiler çizdi.

Hazırlıklar:
1- Masaya iki kat parşömen kağıdı serdim.Köşelerinden ve yanlarından masaya bantladım.
Mum boyanız varsa onlardan kullanmanızı tavsiye ederim.Benim elime keçeli kalemler geçti.Uzun süre açık kalırsa keçeli kalem kuruyabilir.(Bizim yaşadığımız: Arabalar hareketsiz durduğunda keçeli kalemler aktı.)
2- Şeffaf paket bandıyla kalemleri arabaların arkasına bantladım.
(Arabanın tekerlekleriyle aynı hizada olmalılar.)

Hazırlıkları tamamladıktan sonra tek yapmanız gereken şey arabaları kağıdın üzerinde sürmek. :)

Sevgiyle kalın.

Gerçek Boyutta Resmim


Çocuklara "Hadi kartona yatın, sizi kartona çizeyim." dediğimde önce şaşırdılar.Nasıl yapacağımızı anlattığımda, heyecanla ilk kim kartona yatsın, önce hangisini çizeyim diye tartışmaya başladılar.

Oğlumun boyu kartonun uzunluğuna uyduğu için onun silüetini sırt üstü yatarken çizdim.
Kızım bacaklarını kıvırarak, yan yattı. "Ben zıplıyormuş gibi olayım anne." dedi. :)

Çizimleri bittiğinde, slüetlerini üstlerindeki kıyafetlerle aynı renkte boyadılar.Gözlerini, ağızlarını, burunlarını ve saçlarını çizdiler.

Yüzlerinde kocaman gülümsemeyle boyadıkları resimleri, salonumuzun baş köşesinde sergiliyor, her gelene gösteriyoruz. ;)


15 Ocak 2015 Perşembe

Çocuğunuzun Alanına Giriyor musunuz?


Çocuğun alanına girmek ne demek?

Öncelikle çocuğumuzun yaşına göre kendi ihtiyaçlarını karşılama becerisini çok iyi bilmemiz gerekiyor.Ancak bu şekilde çocuğumuzun alanını belirleyebiliriz.
Ne demek istediğimi örneklerle anlatmaya çalışacağım.
Örneğin 3-4 yaş aralığındaki çocuk dişlerini tek başına fırçalayabilir.
Bu yaşlarda dişlerini tek başına fırçalamasına izin verilmemiş olan çocuk, dişlerini fırçalama işinin onun sorumluluğunda olduğunu bilmez.

Benzer örnekler:
Tek başına yemek yemesi.
Elini,ağzını,yüzünü kendi yıkaması.
 Kıyafetlerini,ayakkabılarını,ceketini kendi giyip çıkarması.
Oyuncaklarını,yatağını toplaması.
Okul çağındaki çocuklar için, Çantasını kendi toplaması.
Çantasını kendi taşıması.
Tek başına banyo yapması.
Tuvalete tek başına girip ihtiyacını karşılaması.

Daha bir çok örnek var.Peki bunların, çocuğun alanıyla ne alakası var?
Çocuğun tek başına yapabileceği işleri sürekli olarak onun yerine yapan biri varsa, bir süre sonra çocuk kendini beceriksiz ve aciz hissetmeye başlar.Çünkü kendisine ait olan alan işgal altındadır!

Su içmek için kalkan çocuğa "Ne istiyorsun?Su mu?Otur ben getireyim." diyen anne, çocuğuna iyilik yaptığını düşünürken, aslında farkında olmadan ona "Sen su almayı beceremezsin şimdi.Ben su alma işini senden daha iyi bilirim." mesajını vermektedir.

Hatta bu çocuk, onun yerine tüm işleri yapan kişiye karşı asabi davranabilir.Bunun sebebini kendisi bile tam olarak anlamadığı için açıklayamaz da.
Farkında olmadan çocuğun alanına giren ebeveynden genellikle şunu duyarsınız:
"Bütün ihtiyaçlarını karşılıyorum.Bütün günüm onunla uğraşmakla geçiyor.Bir de onun yaptığına bak.Beni hiç dinlemiyor.Ne söylesem ters tepkiler veriyor.Ne yaptıysam yaranamıyorum.Daha ne bekliyor ki benden?"

Çocuğun beklentisi bir işe yaradığını hissetmektir aslında."Beni rahat bırak artık.Bırak da kendi işimi kendim yapayım." demek istiyordur.
"Aman çocuğum ceketini giy.Dışarısı çok soğuk." diyen annesine oflayıp puflayan, hatta belki ceketini giymeyi reddeden çocuğun aldığı mesaj da şöyledir; "Sen havanın soğuk olduğunu anlamazsın.Soğuk havada ceketini giymeyi akıl edemezsin."

Çocuğumuza ne yapması gerektiğini hiç mi söylemeyeceğiz?
Neyi nasıl yapması gerektiğini tabii ki öğreteceğiz.
Yaşına göre tek başına yapabileceği işler için ona gerekli bilgileri vermek bizim görevimiz.
Örneğin; "Ayakkabılarını artık kendin giyebilirsin.Nasıl giyeceğini sana göstermemi ister misin?"
diyerek, ayakkabılarını giymesine yardım edeceğiz.Bir sonraki sefer tekrar ayakkabılarını kendi giymesi için sabırla izleyerek, yardım istediğinde nasıl yapacağını tekrar anlatacağız.Ta ki tek başına ayakkabılarını giymeyi öğreninceye kadar.Bunu öğrendikten sonra ise bir daha ayakkabılarını biz giydirmeyeceğiz.Hatta ayakkabılarını raftan kendisinin alıp yine kendisinin yerine kaldırmasını isteyeceğiz.Dışarıya çıkmadan önce ayakkabı giymesi gerektiğini bilen çocuğa ise sadece dışarıya çıkacağımızı haber vereceğiz.

Çocuğun odası da ona ait bir alandır.Onun odasına girmeden önce kapıyı çalıp "Girebilir miyim?" diye sormak, ona ait eşyalara izni olmadan dokunmamak, çocuğa o odanın ve eşyaların ona ait olduğu mesajını açıkça vermektedir.Bunu uyguladığınızda, neden sizin odanıza kapıyı çalmadan girmemesi gerektiğini ve neden sizin eşyalarınızı izinsiz almaması gerektiğini de rahatlıkla anlatabilirsiniz.

Okul binası,bahçesi ve sınıflar çocuklara ve öğretmenlere aittir.Onların alanıdır.Bu alanda anne-babaların çocuklara müdahale etmesi, onların alanını işgal etmesi anlamına gelir.
Sınıfa kadar girip çocuğun ceketini giydiren,çantasını,sırasını toplayan, arkadaşlarıyla konuşmalarına,oyunlarına,tartışmalarına müdahale eden ebeveynlere bir önerim var.
Okul içinde çocuğunuza her müdahale ettiğiniz an şunu hayal edin:
Çocuğunuz büyümüş ve işe gidiyor.
İş yerinde evrakları bir türlü düzene sokamıyor.Siz gidip onun yerine evrakları düzenleyecek misiniz?
İş arkadaşıyla tartışıyor.Siz gidip çocuğunuzu üzen o iş arkadaşını azarlayacak mısınız?
Bunu daha ne kadar sürdürebilirsiniz?

Çocuğunuza sorumluluklarını öğretip onu rahat bırakmazsanız, sorumsuz ve tek başına iş yapmaktan aciz bir birey yetiştirmiş olursunuz.

Çocuğun alanına girmek için bir sebebiniz varsa ve bu durum sürekli tekrar ediyorsa, çözüm arayın.
Örneğin aceleyle her sabah ceketini ayakkabısını siz giydiriyorsanız, hazırlanmaya daha erken başlayarak zamanı ayarlayabilir, kendisinin giyinmesine fırsat verebilirsiniz.

Şimdiye kadar hiçbir sorumluluk vermediyseniz ve çocuğunuz sorumluluk almayı reddediyorsa, kararlı olduğunuzu ona hissettirin.Alışkanlık kazanma süresi 21 gündür.Arada pes edip sorumluluğu tekrar kendi üstünüze alırsanız başa dönersiniz.

Çocuğun bedeni kendisine ait bir alandır.Bunu kabul edelim.
Çocuğu, öpmek istemediği kişiyi öpmeye zorlamak, akraba bile olsa kendisine dokunmasını istemediği biri varsa, dokunmasına izin vermediği için onu ayıplamak, çocuğa,
 isteyen herkesin ayıp olmasın diye bedenine dokunabileceği mesajını verir.Bu şekilde yetişen çocuk bedenini korumayı bilmez.Bu konuda çocuğun kararlarına saygı gösterilirse, kendi rızası dışında hiç kimsenin bedenine dokunamayacağını öğrenir.
Konuşarak kendini ifade etmeye başlamasıyla birlikte, saçını kestirmeden, küpe taktırmak için kulaklarını deldirmeden önce fikrini sorarak, kararı kendisinin vermesine olanak tanıdığımızda, çocuğumuza bedeninin kendine ait bir alan olduğu mesajını vermiş oluruz. 

Kendine güvenen, sorumluluk sahibi mutlu bireyler yetiştirmek dileğiyle.
Sevgiyle kalın.
Eda S.

14 Ocak 2015 Çarşamba

Havuç Tarlası


Minik parmakları çalıştıran, eğlenceli bir oyun oynadık.
Minyatür bir tarlaya havuç ekip havuçları topladık.
Bu oyunla sayıları tekrar etti,
parmak kaslarını kontrol etme becerisini geliştirdi,
ve havuçlar hakkında yeni bilgiler edindi.

Oyunu hazırlamak için kullandığım malzemeler:

Turuncu renk şönil
Yeşil renk yün iplik
Yumurta kartonu
Makas

Havuç yapımı:

Şönili keserek 4 - 5 parçaya böldüm.Aynı uzunlukta yün iplikten 5 parça kestim.
Yün iplikleri şönilin ortasına düğümledim.
Şönilin uçlarını birleştirerek kıvırdım.

Nasıl oynadık?

Yumurta kartonunun çıkıntılı yerlerine makasın ucuyla delikler açtım.
Oğlumdan, hazırladığım deliklere havuçları batırmasını istedim.
Havuçları sayarak oynadı.
Havuçları tek tek toplayıp tekrar dikti.
Havuçların, toprağın içinde nasıl durduğunu görmesi için kartonun arkasını çevirerek gösterdim.
Havuçların toprağın içinde yetiştiğini,dışarıya uzanan yaprakları olduğunu öğrendi.

Havuç tarlasını o kadar çok sevdi ki ablasının dokunmasına izin vermedi.
Ona da ayrı bir tarla yaptık. :)

Mutlu oyunlar dilerim.
Sevgiyle kalın.




8 Ocak 2015 Perşembe

Kumda Yazı Çalışması


Hep deftere, kağıda mı yazı yazacağız?Biraz da kuma yazalım dedik.

Kum boyamalardan kalan renkli kumu plastik bir tabağa döktüm.Zemini örtecek kadar ince bir katman yeterli oluyor.
Kuma yazma aracımız önce tahta şiş çubuk, ardından kalem arkası, son olarak da işaret parmağıydı.

Çocuğunuzun yeni öğrendiği kelimeleri çalışmasını istiyorsanız, küçük kağıt parçalarına kelimeleri yazarak, tek tek kart çektirip gördüğünü kuma yazmasını isteyebilirsiniz.


Son olarak pony oyuncakları renkli kumlarla tanıştılar.


Oyun bittiğinde plastik tabağı içindeki kumlarla birlikte poşete koyup kaldırdım.Sıkıldığımız bir gün tekrar işe yarayabilir. ;)

Sevgiyle kalın.

Kartondan Hız Pisti


Kalın,uzun bir kartonun kenarını koltuk minderinin altına sıkıştırdım.
Fotoğraftaki gibi yere değecek şekilde eğdim ve hemen oynamaya başladık.

Yarış arabaları yerlerini aldılar!
Hareket etmek için işaret bekliyorlar!
3..2..1...Başla!
İki yarışçı hızla pistten aşağıya iniyorlar!
Kıyasıya bir mücadele!
..Ve kazanaaan...Şimşek Mcqueen !!! :)




4 Ocak 2015 Pazar

Gizli Mesajlar


Beyaz kağıt üzerine mum ile kelimeler, cümleler ve sayılar yazdım; resimler çizdim.
Kağıtlarda yazan gizli mesajları ortaya çıkarmak için sulu boya ile boyaması gerektiğini söyledim.
Boyama ve okuma çalışmasını birlikte yapmış oldu. ;)


3 Ocak 2015 Cumartesi

Yüz İfadeleri Çizme Çalışması


Hediye paketlerinden arta kalan bu renkli kaplama kağıtlarını atamadım.Çocuklardan, daire şekillerinin içine yüz ifadeleri çizmelerini istedim.Daha fazla sayıda, farklı yüz ifadeleri çizmek istediklerinde, telefonda kayıtlı olan yüz ifadelerini açtık.Onlardan kopya çektiler.
Bir kağıda çok sayıda daire çizerek bu çalışmayı çocuğunuza yaptırabilirsiniz.
Sevgiler...